Son Yazılar

Soğuk zincir lojistiğine duyulan ihtiyaç, değişen gıda alışkanlıkları ve teknoloji ile yakından ilgilidir.

Küreselleşme sonucu daha çok sayıda ve türde ürünün tedarik edilip tüketilebilmesi, tıp ve ilaç sanayisindeki teknolojik gelişmelerin daha çok noktaya ulaşması sonucu, soğuk zincir lojistik sektöründe vazgeçilmez bir yöntem haline gelmiştir.

Lojistik sektörünün önemli ve maliyet kalemleri daha yüksek olan soğuk zincir taşımacılığında, maliyetlerin düzenli ve etkili kontrolünün sağlanmaması halinde, sektörde faaliyet gösteren işletmelerin rekabet gücü düşüyor, giderek daha zayıf hale geliyor ve hatta iflas edebiliyor. Bu nedenle, sektörün bilgi yoğun ve dinamik yapısının yakalanması, uluslararası alanda rekabet ortamında tutunmak ve kısmi monopollüğü sağlama açısından önemlidir. Bu noktada Türkiye, Asya, Ortadoğu ve Avrupa arasında bir lojistik geçiş merkezi olması nedeniyle, uluslararası alanda lojistik değeri yüksek bir konumdadır. Bu konumun iyi bir şekilde değerlendirilmesi için, öncelikle lojistik sektörünün soğuk zincir taşımacılık alanında eksikliklerinin uluslararası rekabet anlamında değerlendirilmesi gerekir. Bunun için öncelikle işletmelerin uluslararası anlamda entegrasyonlarının sağlanması, yönetim şekli, altyapı düzenlemeleri, teşvikleri eğitim ve denetim sistemi entegrasyonu, dinamik yapıya uyum sağlamak için takip mekanizması, sektörde öncü olmak için Ar-Ge birimleri gibi pek çok gereksinim ön plana çıkıyor.

Türkiye’de Soğuk Zincir Lojistiğinin Eksik Yönleri
Sektördeki en önemli eksikliğin devlet teşvik ve desteğinin verilmemesinin olduğunu ve dış teknolojilere bağımlı kalmak olduğunu düşünüyorum. Genelde özel işletmelerinin çabaları ile yürüyor ve yürütülüyor. Bunun yanı sıra yukarıda da bahsettiğim üzere oturması gereken sistemlerin düzenlenmesi sonrasında, yerine oturacak düzen ile ülkemizin birçok noktasında tesis edilmesi gerekli soğuk hava depoları ve bu soğuk lojistiğe uygun araçlar ile taşımalarının yapılması eksiği giderecek en önemli kıstaslardır. Ayrıca, soğuk zincir lojistiğinin Türkiye’de henüz yeterince gelişmemesinin ana nedenlerinden biri gıda kaynaklı enflasyon etkileridir. İyi örgütlenmiş ve desteklenmiş bir soğuk zincir lojistiği, enflasyon oranlarına yüzde 4 – yüzde 4,5 oranında pozitif yönde katkı sağlayabilir. Türkiye’de soğuk zincir lojistiğinin henüz emekleme döneminde olduğunu söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra ekonomi, maliyet, yetersiz donanıma sahip araçlar (usulüne uygun yapılmayan taşımalar), eğitimli personel eksikliği, ATP Konvansiyonuna ait yönetmeliğin usulüne uygun düzende ilerlememesi de bu sebeplere eklenebilir.

Firmaların Stratejileri ve Talep Yapıları Nasıl?
Soğuk zincir lojistiği üç ana hizmetten oluşuyor diyebiliriz. Soğuk depolama, soğuk parsiyel taşıma ve soğuk FTL taşıma. Belirttiğim düzenleyici unsurlar gerçekleştiğinde her üç alanda da ciddi bir arz sıkıntısı oluşacaktır. İstanbul başta olmak üzere tüm illerde soğuk hava depoları alan olarak yetersizdir. Keza soğuk hava taşımacılığına uygun römork sayısı da yetersizdir. Rusya, Irak, Suudi Arabistan gibi ülkelere yapılan sebze meyve ihracatlarının siyasi ve kalite sorunları nedeni ile yıllara göre homojen bir yapı göstermemesi, iç piyasada fiyat politikası dengesizliklerine yol açıyor. Bu noktada kimi firmalar muhafazakar davranıp mevcut pastadan pay almaya çalışırken, gelecek yönelik sistemli hizmet odaklı firmalar gerçek aktörlerdir. Bununla birlikte Gıda, Tarım, Sağlık ve Ulaştırma Bakanlığı ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, ilgili dernekler, sivil toplum kuruluşları ve örgütler soğuk zincirde yaşanan problemlere çözüm odaklı destekleyici kuruluşlar olmalıdır.

Türkiye’de Soğuk Zincir Lojistiği İçin Kaynak ( Girdi) Koşulları
Soğuk zincir lojistiğine duyulan ihtiyaç, değişen gıda alışkanlıkları ve teknoloji ile yakından ilgilidir. Artan nüfus hacmi, küresel ısınma etkileri ile soğuk zincire duyulan ihtiyaçla insanların, yaşam biçimi nedeniyle şekillenen zaman yönetiminin bir sonucu olarak dondurulmuş gıdaların tüketimine yönelmiş durumda olmaları kaçınılmazdır. Küreselleşme sonucu daha çok sayıda ve türde ürünün tedarik edilip tüketilebilmesi, tıp ve ilaç sanayisindeki teknolojik gelişmelerin daha çok noktaya ulaşması ve bunlara artan talepler sonucu soğuk zincir lojistik sektöründe önemli ve vazgeçilmez bir yöntem haline gelmiştir. Artan enternasyonal ticaretin etkisiyle maddi geliri yüksek olan kişilerin daha çok tükettiği et, sebze ve meyve gibi gıdaların taşınması kolaylaşmıştır. Bunlarla birlikte, soğuk zincir sayesinde ürünlerin market potansiyeli artıyor. Normal koşullar altında taşınma sürecinde bozulmaya uğrayacağından dolayı taşınamayan ürünler, soğuk zincir sayesinde taşınarak kendine yeni pazarlar bulabiliyor. Dünyanın daha çok bölgesine ürün taşımak ve bu yolla tüketicinin ürüne ulaşımı kolaylaştırılıyor.

Türkiye’de Soğuk Zincir Lojistiği İçin Talep Koşulları
Türkiye’nin nüfusu, ürün çeşitliliği, özellikle tarımda verimli topraklara sahip olması göz önünde bulundurulursa gerek iç gerek dış piyasada soğuk zincir lojistiğine talep var. Oluşan bu talep ihracat aşamasında yaşanan zorlu süreçler, aşamalar ve bilhassa önce depolamadan, sonra da taşıma şartlarından kaynaklı sıkıntılar sebebiyle artış gösteriyor. Üreticinin özellikle devlet kanalıyla teşvik beklemesi ve buna bağlı olarak sektör temsilcilerinin de sürekli kendileri tarafından yapılan yatırımların yetersiz kalması, yapılan her yatırım sonrasında bu maliyetlerin gıdaya yansıması ve bu sebeple de gıda fiyatlarında artışın yaşanabileceğini belirtmek gerekiyor. Tam aksine maliyetleri düşürerek gıda fiyatlarında düşüş yaratmak gerekirken; verilebilecek desteklerle üretimden depolamaya kurulacak soğuk zincir sistemleri sayesinde üretilemeyen veya üretilen ancak depolamasından sevkiyatına,  paketlemesine kadar gıdalarda kayıpların önüne geçilmek suretiyle ciddi tasarruf sağlanabilecektir. Üretim artışına oranla tüketim oranının da artması önemlidir. Böylelikle mali açıdan da kar sağlanır. Tüm bunlar neticesinde soğuk zincir lojistiği ciddi bir önem içeren ve atılabilecek önemli adımlarla yol katedilerek, sektörün bu sorunsalını spesifik bir alandan ziyade, ulusal anlamda ele alınması önemlidir.